İstanbul’dan Taşınmak İçin 10 Mantıklı Neden?

İstanbul’dan Taşınmak İçin 10 Mantıklı Neden? Trafik, Kalabalık, Gürültü, Yeşil Alan Az, Yüksek Ev Kira Fiyatları, Pahalı, Tehlikeli, Deprem gibi birçok niçin sıralayabiliriz. İstanbul’dan taşınacaklara tavsiyeler vereceğiz. İstanbul’dan taşınmak istiyorum. İstanbul’dan öteki şehre taşınmak istiyorum. Peki İstanbul’dan nereye taşınmalı? Tüm bu hususları siz kıymetli vatandaşlarımız için araştırdık, aşağıda detaylı malumat sunduk, iyi okumalar.

İstanbul’dan Taşınmak İçin 10 Mantıklı Neden?

Sorunsuz ve stressiz bir şehirden kimse gitmek ve taşınmak istemez. İstanbul’dan Taşınmak İçin 10 Mantıklı Neden? aramanıza gerek yok İstanbul’da yaşayan yurttaşlar her gün ve neredeyse her an bunun sıkıntısını yaşıyorlar. İşe gidişte ve eve dönüşte 3-5 saate varan seyahat sürelerinden hepimiz şikayetçidir. Dolayısıyla fırsatını bulan derhal her kes taşınmak istiyor.

1- İstanbul’un Trafik Sorunu

İstanbul’da büyük problemlerin başlangıcında gelen Trafik problemi tüm yol güzergahlarında kendini hissettiriyor. İşe gitmek, okula gitmek ve eve dönmek bir işkence halini alıyor. Yağmur yağışları ve kar yağışlarının olduğu dönemlerde trafik nüzul oluyor bazen resmi tatiller duyuru ediliyor. Yol çalışmaları ve belediye çalışmaları yanı sıra ihtimaller içinde kazalar da trafiği etkiliyor. Her gün ömrünüzden saatler boşa gidiyor ise sakin bir şehre taşınmak iyi bir düşünce gibi duruyor.

2- İstanbul’da Şehir Gürültüsü

Ana caddeler ve ara sokaklar başta olmak suretiyle vasıta gürültüsü baya fazladır. Bu yetmezmiş gibi her semt ve ilçede süren inşaat gürültüleri de buna eklenmektedir. Korna sesleri, vasıta sürücülerinin birbirine bağırması, kent gürültüsü derken eve oldukça zor şartlarda dönüyoruz. Ancak uykuda dinlenme fırsatı buluyoruz. Şehir stresi baya hayli kendini hissettiriyor.

3- İstanbul Kalabalık ve Boğucu Bir Şehir

Kalabalık ve boğucu kasvetli bir havası var İstanbul’un. Bunun başlıca sebebi kalabalıkların oksijen tüketmesi ve yeşil alanların inşaatlara çevrilmesinden kaynaklı oksijen üretiminin olmamasıdır. İstanbul yeşil alanlar azca olduğu için kendi oksijenini üretemeyen bir şehre dönüştü. Araçların egzoz dumanları ve fabrikaların bacalarından çıkan kimyasal dumanlar ve atıklardan kaynaklı boğucu bir hal almaktadır.

4- İstanbul’un Toplu Taşıma ve Ulaşım Sorunu

Toplu nakliyat Metro, Metrobüs, Otobüs derken her alan tıka basa dolu bir şekilde. İnsanlar tabiri caiz ise koyun sürüsü gibi tip dibe tıkış tepiş bir halde seyahat yapmak zorunda kalıyorlar. Toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkan toplu nakliyat sorununa çözüm üretilemiyor. Evet İstanbul’un ulaşım problemi var ve bunu asla kimse inkar etmiyor. Maalesef her kesimden bu problemin çözümüne yönelik çabalar olsa da bu çabalar kifayetsiz kalmaktadır.

5- İstanbul’da Ev Kiraları ve Ev Fiyatları Çok Yüksek

İstanbul’da ev kiraları yüksek. İstanbul’da ev tutarları yüksek. Normal şartlarda asgari ücret ile çalışan bir vatandaşın satın almayı bırakın kiralamada bile tek başına zorlanacağı hale geldi. İstanbul’da yaşamak Survivor macerası gibidir. Asgari ücretin 3 bin tl civarında olduğu bir ülkede İstanbul’da kiralar 4-5-10 bin aralığında değişiyor. Yani asgari ücretli ya da memur neredeyse maaşının tamamını kiraya veriyor. İnsanlar kira ödemek için yaşadığını hissediyor. Adil olmayan bu durumdan kurtulmak isteyenler Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Mersin, gibi değişik şehirlere taşınıyorlar. Anadolu yakası ilçelerinden öteki şehirlere taşınmak isteyenler Avrupa yakasına göre daha azca olmaktadır. Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ilçelerinden taşınma istekleri alıyoruz.

6- İstanbul Pahalı Bir Şehir

İstanbul pahalı bir şehirdir. Hem besin olarak hem tekstil olarak hem de hayat koşulları bakımından pahalı bir şehirdir. Ev, Okul, Gıda harcamaları tek maaş ile imkânsız bir durumdadır. İki maaş alanların dahi zorlandığı bir pahalılıkta yurttaşlar daha ucuz şehirlere taşınmanın hayalini kurmaktadırlar. Bunların başlangıcında Mersin, İzmir, Antalya, Bursa, Bodrum ve Ankara şehirleri gelmektedir.

7- İstanbul’da Suç Oranı Yüksek

İstanbul kabahat olanı oldukça yüksek bir şehirdir. Her ilçede ya da her semtte her an bir silahlı çatışmanın ortasında kalabiliyor insan. Hırsızlık ve gasp vakaları da almış başını gidiyor. Kişisel emniyet ve koruma kaygılarından vatandaşlar tedirgin oluyor. Bundan kaynaklı Suç oranının yüksek olduğu için kaynaklı insanoğlu değişik şehirlere taşınmak istiyor.

8- İstanbul Deprem Bölgesinde Yer Alıyor

İstanbul Anadolu Yakası ve Avrupa Yakası orta şeridinde bulunan Marmara denizi dibinde uzanan Kuzey Marmara Fay hattı boyunda yer alıyor. Tabiri caiz ise kentin altında patlamaya hazır birkaç fay hattı yer alıyor. Deprem bölgesinde yer almak başlı başına bir sorundur. İstanbul’daki eski inşaatlarda malzemelerde deniz kumu ve deniz kabuğu kullanılmış. Demir ölçüleri de keza aynı şekilde belli bir standarta uyulmamış. Eski yapı stokunun oldukça fazla olması ve kentsel dönüşüme acele olarak gereksinim duyulmasına karşın bu yolda herhangi bir büyüme olmaması da kentte yaşama isteğini negatif etkiliyor. Deprem sorunundan kaynaklı vatandaşlarımız değişik illere göç etmek istiyorlar.

9- İstanbul’da Yeşil Alanlar Yetersiz

Yeşil alanlar kent merkezinde ilçe merkezlerinde yok denecek kadar az. Maalesef her parka ve yeşil alana inşaat projeleri yapıldığından insanların oksijen alacakları, doyasıya dinlenip keyif alacakları bir yeşil alan yok gibi. Var olan yeşil alanlarda da kalabalık oluşmaktadır. Durumdan şikâyetçi olan vatandaşlar ya kent kenarına doğru taşınıyorlar. Ya da değişik bir şehre taşınıyorlar.

10- İstanbul’un Çarpık Kentleşme Sorunu

İstanbul çarpık kentleşmenin olduğu bir şehirdir. Gecekondu mahalleleri ve gelişi hoş kurulan mahallelerin varlığı sebebiyle oldukça çarpık bir şehirleşme olmaktadır. Modern bir halde planlı bir şehirleşme yoktur. Önce insanoğlu bir yere toplanır sonrasında oraya kent kuruluyormuş gibi yaşanıyor. Oysa ki daha insanların olmadığı boş alanların yol, okul, cami, park, üniversite ve devlet kurumları gibi alan tahsisi yapılması gerekiyor. Sonra bu planlı alanlara şehirleşme yapılabilir. Bu sorunlardan kaynaklı da insanoğlu daha iç içe olmayan sakin yerleri ilçeleri ya da öteki şehirleri tercih ediyorlar.